You can view the periodic/non-periodic document named Cemiyet-i Akvam ve Türkiye’de Ermeni ve Rumlar published by Dahiliye Nezareti on 01/01/1921 in full text; you can also search within the document in Latin or Arabic script.
Cemiyet-i Akvam ve Türkiye’de Ermeni ve Rumlar adlı Osmanlıca yazılmış 46 sayfalık
rapor, 1921 senesinde Dahiliye Nezareti Muhacirin Müdüriyet-i Umumiyesi
tarafından yayınlanmıştır. İstanbul’da haremlerde ve müesseselerde yüzbinlerce Rum
ve Ermeni kadın ve çocukların gizlendiğine dair Romanyalı Matmazel Vacarescu’nun
iddiası ve talebi üzerine Cemiyet-i Akvam bir müfettiş gönderme kararı almıştır.
Dahiliye Nezareti bu gelişme üzerine ortaya atılan iddialara cevap vermek için,
Türkiye’deki Rum ve Ermenilerin dolayısıyla azınlıkların Osmanlı idaresindeki
durumlarına dair detaylı ve çarpıcı bilgileri ihtiva eden bir rapor hazırlamıştır.
Özellikle Osmanlı Devleti’nin güç kaybederek, yabancı devletlerin müdahalelerinin
arttığı dönemde bu müdahalenin araçlarından biri de anasır-ı gayrimüslime olarak
adlandırılan azınlıklar olmuştur.
Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı ve Kanun-ı Esasi ile azınlıklarla devletin ilişkileri
yeniden gözden geçirilmiş ve azınlıklara kapsamlı hak ve hukuk bahşedilmiştir.
Bunlara rağmen Osmanlı Devleti’nin ve toplumun bu unsurlarla ilişkileri sorunlu
olmuştur. 19. yüzyılın sonlarına doğru özellikle Ermenilerin ulusçu ve ayrılıkçı
düşüncelerle tedhiş ve terör metotlarını kullandıkları ve Osmanlı Devleti için öncelikli
sorunlardan biri haline geldikleri görülür. Devletin huzursuzluk yaratan Ermenilere
karşı aldığı önlemler Avrupa’nın büyük devletlerinin hoşnutsuzluğuna ve bunu da
Osmanlı Devleti’ne yönelik politikalarına yansıtmalarına yol açmıştır. Osmanlı
Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa girmesi ve savaşın sonunda mağlup gelmesi
sonucunda ağır koşullara sahip bir antlaşmayı imzalamak zorunda bırakılması ile
azınlıklar ayrılıkçı ve bölücü faaliyetlerini artırmışlardır.
Büyük devletlerin Osmanlı azınlıklarına yönelik bakışını Sevr Antlaşması
hükümlerinde gözlemlemek mümkündür. Savaş sırasında “Sevk ve İskân Kanunu”
gibi Ermenilere karşı alınan önlemler ve bunların sonucunda Ermenilerin haksız
şekilde mağdur edildiği düşüncesi Avrupa’da Osmanlı Devleti aleyhine ciddi bir
kamuoyu oluşumuna da zemin hazırlamıştır.
İşte Cemiyet-i Akvam raporu Ermeni ve Rumların geçmişten itibaren sahip oldukları
huzur ve imkân ortamını örnekleriyle göstermekte, bu unsurlara kötü muamele
edildiği iddialarını yalanlamaktadır. Bu tebliğde rapor yukarıda sunulan
perspektiften hareketle değerlendirilecektir.
For a mot-a-mot translation of this particular file by expert translators, you will be able to get a price quote by clicking the "request translation" button. Service will be with you soon.
Cemiyet-i Akvam ve Türkiye’de Ermeni ve Rumlar adlı Osmanlıca yazılmış 46 sayfalık
rapor, 1921 senesinde Dahiliye Nezareti Muhacirin Müdüriyet-i Umumiyesi
tarafından yayınlanmıştır. İstanbul’da haremlerde ve müesseselerde yüzbinlerce Rum
ve Ermeni kadın ve çocukların gizlendiğine dair Romanyalı Matmazel Vacarescu’nun
iddiası ve talebi üzerine Cemiyet-i Akvam bir müfettiş gönderme kararı almıştır.
Dahiliye Nezareti bu gelişme üzerine ortaya atılan iddialara cevap vermek için,
Türkiye’deki Rum ve Ermenilerin dolayısıyla azınlıkların Osmanlı idaresindeki
durumlarına dair detaylı ve çarpıcı bilgileri ihtiva eden bir rapor hazırlamıştır.
Özellikle Osmanlı Devleti’nin güç kaybederek, yabancı devletlerin müdahalelerinin
arttığı dönemde bu müdahalenin araçlarından biri de anasır-ı gayrimüslime olarak
adlandırılan azınlıklar olmuştur.
Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı ve Kanun-ı Esasi ile azınlıklarla devletin ilişkileri
yeniden gözden geçirilmiş ve azınlıklara kapsamlı hak ve hukuk bahşedilmiştir.
Bunlara rağmen Osmanlı Devleti’nin ve toplumun bu unsurlarla ilişkileri sorunlu
olmuştur. 19. yüzyılın sonlarına doğru özellikle Ermenilerin ulusçu ve ayrılıkçı
düşüncelerle tedhiş ve terör metotlarını kullandıkları ve Osmanlı Devleti için öncelikli
sorunlardan biri haline geldikleri görülür. Devletin huzursuzluk yaratan Ermenilere
karşı aldığı önlemler Avrupa’nın büyük devletlerinin hoşnutsuzluğuna ve bunu da
Osmanlı Devleti’ne yönelik politikalarına yansıtmalarına yol açmıştır. Osmanlı
Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa girmesi ve savaşın sonunda mağlup gelmesi
sonucunda ağır koşullara sahip bir antlaşmayı imzalamak zorunda bırakılması ile
azınlıklar ayrılıkçı ve bölücü faaliyetlerini artırmışlardır.
Büyük devletlerin Osmanlı azınlıklarına yönelik bakışını Sevr Antlaşması
hükümlerinde gözlemlemek mümkündür. Savaş sırasında “Sevk ve İskân Kanunu”
gibi Ermenilere karşı alınan önlemler ve bunların sonucunda Ermenilerin haksız
şekilde mağdur edildiği düşüncesi Avrupa’da Osmanlı Devleti aleyhine ciddi bir
kamuoyu oluşumuna da zemin hazırlamıştır.
İşte Cemiyet-i Akvam raporu Ermeni ve Rumların geçmişten itibaren sahip oldukları
huzur ve imkân ortamını örnekleriyle göstermekte, bu unsurlara kötü muamele
edildiği iddialarını yalanlamaktadır. Bu tebliğde rapor yukarıda sunulan
perspektiften hareketle değerlendirilecektir.
You can view the periodic/non-periodic document named Cemiyet-i Akvam ve Türkiye’de Ermeni ve Rumlar published by Dahiliye Nezareti on 01/01/1921 in full text; you can also search within the document in Latin or Arabic script.
You can help us correct any errors that may be seen in the file. I.e., you can let us know if you think it is incorrectly catalogued, categorized, or completely unrelated to the word you are looking for. Thank you in advance.